Rekabet Hukuku

Bir birleşme–devralma işlemi kapsamında, sürecin bir bütün olarak yürütülerek en son aşamasında rekabet hukuku kapsamında izin alınmasının da aynı dikkat ve özenle yürütülmesi gerekmektedir. Ortak girişimlerin kurulması ve işleyişlerinin dizayn edilmesi, stratejik işbirlikleri çerçevesinde karşılıklı kontrol içeren ilişkilere girilmesi, azınlık paylarının devri çerçevesinde bilgi değişimi riski gibi, yeni kavramlar Rekabet Kurumu’nun kararlarında sık sık karşılaşılan unsurlar haline gelmektedir. Bu nedenle bir birleşme – devralma sürecini ezbere bir anlayışla yürütmek yerine, sürecin en başından beri rekabet hukukuna uygun bir yapının dizayn edilmesi her açıdan çok daha yararlı sonuçlar doğuracaktır. Zira bir işlemin son aşamasında Rekabet Otoritesi tarafından uzun ve zahmetli bir incelemeye tabi tutulmak ve basında olumsuz şekilde yer alan bir sürece sokulmak, her şeyden önce o işlemden beklenen tüm faydayı ortadan kaldırabilecek oranda yıpratıcı olabilir. Müvekkillerimizin maliyetlerini, finans kuruluşları ve ortakları nezdindeki prestijlerini olumsuz yönde etkileyecek bu belirsizlikleri daha doğmadan ortadan kaldırmak rekabet ekibimizin temel amacıdır. Bu amaç doğrultusunda birleşme-devralma süreçlerinde en başından itibaren rekabet hukuku anlamında müvekkilimizi doğru şekilde yönlendirmeyi ve rekabet hukukundan kaynaklanan hassasiyetleri ortadan kaldırmayı temel yöntem olarak benimsiyoruz. Zira bir birleşme-devralma işleminde, Rekabet Kurumu izni aşamasında problem yaşamak yerine en baştan itibaren hassas davranmanın sonuçta daha etkin bir yöntem olduğunun farkındayız.